Son yılların en sıcak kışını yaşayan Türkiye için tehlike çanları çalmaya başladı, geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl Türkiye’ye, kışın geç gelmesi “küresel ısınma” problemini yeniden gündeme getirdi.
1991Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1991-2020 yılları arasında 4.8 santigrat derece ölçülen ortalama sıcaklık değeri 2022 yılında 8 santigrata çıkarak, geçmiş yıllara oranla 3.2 derece fark atmıştır. Tüm dünyanın gündeminde bulunan “iklim değişikliği” sorunu sadece küresel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Peki Küresel İklim Değişikliği Neden Olur?
Nüfus artışı ve beraberinde getirdiği enerji tüketimi, kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı, ağaç kesimi, büyükbaş hayvancılığın artışı ve tüm bunlarla beraber insan faaliyeti sonucu ortaya çıkardığı sera gazı emisyonlarındaki artışla beraber küresel iklim değişikliğine zemin hazırlayan büyük unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.
İnsanlık tarihi boyunca yaşam kaynaklarımızın döngüsünü oluşturan mevsimler yerini sıcak ve kurak dönemlere yavaş yavaş bırakıyor, iklim değişikliği sürecini yavaşlatmak, oluşacak zararları geciktirmek adına yapılması gereken en önemli unsurların başında bilinçli kullanım geliyor. Yaz aylarında meydana gelen orman yangınları, kış aylarında beklenen kar yağışlarının yaşanmaması, suyun gereksiz kullanımından doğan kuraklıklar, hava kirliliği vb. durumlar ise bilinçsiz kullanımın sonucunda meydana gelen olumsuzluklar olarak yer alıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarına dikkat çekerek, “Bu tablo umut vermiyor. Hep söylüyoruz, kaynaklarımız sınırsız değil. Bu bilinçle çalışıp adımlarımızı atıyoruz. Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.” ifadelerine yer verdi.