Markasız Bir Ülkeyiz

Markasız Bir Ülkeyiz

Ne yazık ki aynen böyle, markasız bir ülkeyiz..

Yıl 2022’nin son ayı dünyada sınırlar kalkmış, ticaret globalleşmiş ama halen bizim uluslararası bir markamız yok. Ben bunları seminer veya konferanslarda söylediğim zaman hemen tepki geliyor ve bana saymaya başlıyorlar. THY, ARÇELİK, FORT OTOSAN, TÜRKCELL diye..

Peki bu saydığınız markaların hepsini toplasanız bir WhatsApp ediyor mu?

2014 yılı itibari ile 19 milyar USD karşılığında satılan WhatsApp, Türk şirketlerinin 2022 verileri ile karşılaştırdığımızda siz karar verin.

THY 1 milyar 604 milyon dolar

Arçelik 1 milyar 452 milyon dolar

Ford Otosan 819 milyon daha da yazmak istemiyorum içim kararıyor. Burada temel yanlışlarımızı görmezden gelmek sorunu çözmeyeceği gibi, var olanı da inkar etmek büyük bir yanlış olacağı kanısındayım.

Birde söyle bakalım mı olaya, Bu gün 1 kamyon buğday ortalama 40 bin TL civarı tutuyor. Bir Iphone telefon da 40 bin civarında. Birini robotlar ortalama tüm testleri dahil 13 dk. gibi bir sürede üretirken, diğerine bir yıl hiç durmadan çalışan bir kesim var.

Bu örnekleri verdikten sonra umarım kafanızda / kafamızda bir şeyler oluşmaya oturmaya başladı sanırım. Her konuda markalaşmak ve teknolojiye yatırım yapmak artık bir zaruret haline geldi. Şirketlerin aile şirketi olması, işlerini profesyonellere teslim etmemekte direnmeleri, personel eğitimi, personel refahı ve Ar-Ge masraflarını anlamsız bulmaları, büyümekten korkmaları, markalaşmaya ve reklama yaptıkları harcamaların gözlerine batması ne yazık ki başarıyı baltalayan en büyük sebepler arasında.

En iyi peynir nerde olur diye sormaya kalksam Kars deriz, Çanakkale Ezine peyniri diye ayağa kalkarız, Buradaki üreticilerimiz acaba kaç kere dünya peynir yarışmasına gidip ürünlerini tanıtmak için bir çaba sarf etti, cidden çok merak ediyorum. (Zannedersem geçen sene İspanya keçi peyniri ile birinci olmuştu)

Gruyère yani bizdeki adı gravyer peyniri İsviçre’nin gelir kaynakları arasında hiç de azımsanmayacak bir yer tutuyor. Kars’da üretilen gravyer, isviçrede üretilenden katlarca kaliteli ve lezzetli. Ama bunu kim biliyor.

Ayrıca İsviçre biz güzel peynir üretiyoruz ve bütün dünyadan talep alıyoruz, nüfusumuzda az, bize bu yeter de, dememişler olayın peşini bırakmamışlar.

Çikolatası, saati, hassas ölçüm araçları, turizmi var da var. Neden? Bir kere marka olmanın tadını almışlar, markanın insanlarına, ülkelerine ekonomik sosyal neler kattığının farkına varmışlar. Başarının ne kadar tatmin edici duygu olduğunu görmüşler. 2019 itibari ile Kişi Başı Ortalama Milli Gelir 82.950 dolar (2018 IMF), Buna karşın Türkiye’nin kişi başı ortalama milli geliri 2021 yılında 9 bin 592 dolar.

İsviçre örneğini vermemin sebebi öyle büyük ve dümdüz bir ülke değil. Nüfusunun az olması, ikliminin neredeyse her mevsim ılıman olması ve denize kıyısı olmaması. Yani öyle aman aman bir coğrafi konumu da yok. Bu adamların başardıkları bu markalaşma hamlesini biz neden halen beceremiyoruz?

Denizimiz, tarihimiz, dört mevsim aynı anda yaşanan uçsuz bucaksız verimli ovalarımız, genç bir nüfusumuz, tarım ve hayvancılığa elverişli çok güzel topraklarımız var, ama nedense dünya çapında ses getirecek bir markamızın olmaması ne kadar acı.

Yukarıda sizlere ana maddelerini yazdım. Son olarak da en büyük eksiğimiz “Hayal gücü” olmayan bir millet olmaması..

Yeter ki siz çok büyük hayalleri kurun, Bir konuda marka olmaya karar verin Gerisi zaten gelecektir..

Serdar BAĞBAŞI b2cfocus.com 12/12/2022 Saat 23.47

iş dünyası haberleri

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık